place here to learn-treasure place here to learn-treasure-defıne defıne defıne defıne sıgnal sıgns-solutıons-map-defıne path defıne-detector-cın-magıc-defıne search bars made-metals-charm-bury-bandit-defıne of documents-mound-tumulus-bandits- mystery of money-jewellery-defıne-archaeology-hıstory museums-ıslamıc-defıne natural stone-sculpture-news-mythology-antıque-archaeology-ancıent cıtıes-regıons-ancıent trade routes-horasan-ebced-sıgnal solutıons-defıne search-roman-byzantıne maps-green coıns only defıne to learn
Hadislerle Cehennemin Özellikleri ve Ondan Manzaralar
Abdullah bin Mes’ud (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘O gün cehennem getirilecek, onun yetmiş bin bağı olacak ve her bağ ile beraber cehennemi çeken yetmiş bin melek bulunacaktır’ buyurdu.”
Müslim 2842/29, Tirmizi 2698
2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘...Allah ateşi yarattığı vakit Cebrail’e:
−‘Ey Cibril! Git, cehenneme bak’ buyurdu. Cebrail gitti, cehenneme baktı. Sonra geldi ve:
−Ey Rabbım! İzzetine yemin ederim ki, cehennemi kim işitirse ona asla girmez dedi. Allah, cehennemi şehvet çekici şeylerle donatıp:
−‘Ey Cibril! Git, ona bak’ buyurdu. Cibril gitti, cehenneme baktı. Sonra geldi:
−Ey Rabbım! İzzetine yemin ederim ki, hiçbir kimse dışarıda kalmadan hepsi cehenneme girer diye korktum dedi’ buyurdu.”
Ebu Davud 4744, Tirmizi 2685
3) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘…Cehennem de nefsin arzularıyla kuşatılmıştır’ buyurdu.”
Buhari 6412, Müslim 2822/1, Tirmizi 2684
4) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Sizin şu ateşiniz cehennem ateşinin yetmiş cüzünden bir parçadır’ dedi. Sahabeler:
−Ya Rasulallah! Vallahi dünya ateşi muhakkak kâfi gelir dediler. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Cehennem ateşi dünya ateşleri üzerine altmış dokuz derece daha fazla kılındı. Bunların her birinin harareti bütün dünya ateşinin harareti gibidir’ buyurdu.”
Müslim 2843/30, Buhari 3064, Tirmizi 2715
5) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Cehennem ateşi Rabb’ine şikâyet edip:
−Ya Rabb! Bir kısmım bir kısmımı yiyor ben kendi kendimi yiyorum, izin ver dedi. Allah da ona iki defa nefes vermesi için izin verdi. Bir nefes kışın, bir nefes yazın. Bulduğunuz en şiddetli sıcak onun hararetinden, en şiddetli soğuk da zemheririndendir’ buyurdu.”
Buhari 3062, Tirmizi 2719, İbn Mace 4319
6) Ebu Zerr (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir seferde idi. Bilal’e öğle ezanını:
−‘Serinlik vakte bırak!’ buyurdu. Bir müddet sonra yine:
−‘Serinliği bekle, ta tepelerin gölgeleri arkalarına dönünceye kadar’ buyurdu. Sonra:
−‘Namazı serinliğe bırakınız. Şüphesiz sıcağın şiddeti cehennemin kaynamasındandır’ buyurdu.”
Buhari 3062
7) Utbe bin Gazvan (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Kocaman bir kaya cehennemin kenarından aşağı bırakılır, cehennem çukuruna yetmiş sene iniş yapar ve yine dibine varamaz.’ Utbe bin Gazvan şöyle devam etti:
Ömer (Radiyallahu Anh) şöyle derdi:
−Cehennem ateşini sık sık hatırlayın. Onun sıcaklığı şiddetli, dibi derin ve kamçıları demirdendir.”
Tirmizi 2701
8) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Bir gün Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in beraberinde idik. Ansızın bir düşme sesi işittik. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Bu nedir, bilir misiniz?’ diye sordu. Biz:
−Allah ve Rasulü en iyi bilendir dedik. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Bu, cehennemin içine atılmış bir taştır ki, yetmiş sonbahardan beri yol almaktadır. Şimdi o cehennemin içine uzandı ve nihayet dibine varıp dayandı’ buyurdu.”
Müslim 2844/31
9) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Cehennem ve cennet münakaşa ettiler. Cehennem:
−Ben kibirlenenler, büyüklenenlere ve zorbalara tercih olundum dedi. Cennet de:
−Niye bana insanların ancak zayıfları, hakir görülenleri ve acizleri giriyor? dedi. Allah cennete:
−‘Sen benim rahmetimsin, ben seninle kullarımdan dilediğime rahmet ederim’ buyurdu. Cehenneme de:
−‘Sen benim azabımsın, ben seninle kullarımdan dilediğime azabederim. Her birinize de dolusu vardır’ buyurdu. Fakat cehenneme gelince dolmak bilmez. Nihayet Allah ayağını onun üzerine koyar, cehennem de:
−Yetişir! Yetişir! der. İşte o zaman cehennem dolar ve bazısı bazısına büzülür’ buyurdu.”
Müslim 2846/35
10) Harise bin Vehb el-Huzai (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Ben Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘...Dikkat edin! Size ateş ehlini de haber veriyorum: Onlar da her katı yürekli, kibirli ve büyüklük taslayan kimselerdir’ buyurdu.”
Buhari 4902, Müslim 2853/46, Tirmizi 2732, İbni Mace 4116
11) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Kıyamet günü cehennemden bir boyun çıkacaktır ki, onun gören iki gözü, işiten iki kulağı ve konuşan bir dili olacaktır. Diyecektir ki:
−Ben üç kişiye tayin edildim:
1−Her inatçı zorbaya,
2−Allah ile beraber başka bir ilaha ibadet eden her insana ve
3−Musavvirlere (yani) canlı resmi ve heykeli yapanlara’ buyurdu.”
Tirmizi 2700
12) Usame (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘...Lakin ateş ehli ateşe girmeye emrolunmuşlardı. Ben cehennemin kapısı önünde de durdum. Oraya girenlerin çoğunun kadınlar olduğunu gördüm!’ buyurdu.”
Buhari 6456, Tirmizi 2729
13) Ebu Said (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Allah-u Teâlâ: ‘Ey Âdem!’ buyurur. Âdem hemen cevap olarak:
−Ya Rab! mükerreren icabet ederim ve her emrini yerine getirmeye daima hazır olurum. Ve her hayır iki elindedir der. Allah-u Teâlâ:
−‘Ateşe girecekleri halk arasından çıkarıp gönder!’ der. Âdem:
−Ya Rab! Ateşe gireceklerin miktarı ne kadardır? diye sorar. Allah-u Teâlâ:
−‘Her bin kişiden dokuz yüz doksan dokuzu!’ diye cevap verir...’ buyurdu.”
Buhari 6443
14) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Bir adam:
−Ya Rasulullah! Kâfir kıyamet günü yüzü üzerinde nasıl haşrolunur? diye sordu. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle cevap verdi:
−‘Dünyada onu iki ayağı üzerinde yürüten Allah kıyamet gününde yüzü üzerinde yürütmeye kudretli değil midir?’ buyurdu.”
Buhari 6438, Müslim 2806/54
15) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Cennet ahalisi cennete vardığı, cehennem ahalisi de cehenneme vardığında ölüm alaca bir koç suretinde vücut verilerek getirilir. Ta cennet ile cehennem arasında yatırılır. Sonra kesilir. Sonra bir münadi:
−Ey cennet ahalisi! Artık ölüm yoktur. Ey cehennem ahalisi! Artık ölüm yoktur, diye nida eder. Bu hadise sebebiyle cennet ehlinin ferahı bir kat daha ziyade olur, cehennem ehlinin hüzün ve kederi ise bir kat daha artar’ buyurdu.”
Müslim 2850/43, Buhari 6457, İbni Mace 4327, Tirmizi 2682
16) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Cehennemliklerden dünya ahalisinin en nimetli ve en refahlısı olan kimse kıyamet gününde getirilir ve ateşe bir daldırılışla daldırılır. Sonra:
−Ey Âdemoğlu! Sen hiçbir hayır gördün mü? Sana herhangi bir hayır uğradı mı? diye sorulur. O kul:
−Hayır, vallahi ya Rab! der’ buyurdu.”
Müslim 2807/55, İbni Mace 4321
17) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Allah Tebarake ve Teâlâ cehennemliklerin en hafif azaplısına:
−‘Dünya ve dünyadaki her şey senin olsa şu azaptan kurtulmak için onu fidye olarak verir miydin?’ buyurur. O kul:
−Evet, fidye olarak verirdim der. Bunun üzerine Allah:
−‘Sen Âdem’in sulbündeyken ben senden şimdi göze aldığın bu fedakârlıktan daha kolay bir şey istemiştim. Bana hiçbir şeyi ortak kılmaman Zannediyorum ki şunuda söyledi ben de seni ateşe girdirmezdim. Fakat sen bana ortak kılmaya devam edip durdun! buyurur’ dedi.”
Müslim 2805/51, Buhari 6460
18) Numan bin Beşir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Şüphesiz kıyamet gününde ateş ehlinin en hafif azaplısı şöyle bir adamdır ki, onun iki ayağı altının çukurlarında iki ateş parçası vardır da, bunların sıcaklığından onun beyni bakır tencere ve kumkuma adındaki madeni kabın kaynaması gibi kaynayacaktır’ buyurdu.”
Buhari 6463, Tirmizi 2731
19) Semuretu’bnu Cundeb (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Onlardan kimi vardır ki, ateş onu iki topuğuna kadar yakalar. Kimi vardır ki, onu dizlerine kadar yakalar. Kimi vardır ki, ateş onu beline kadar yakalar. Kimi de vardır ki, ateş onu boynuna kadar yakalayıp yakar’ buyurdu.”
Müslim 2845/33
20) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Cehennem ateşi Âdemoğlunun secde yeri dışında kalan bedenini yer. Allah, cehennem ateşine secde eserini yemeyi yasakladı’ buyurdu.”
İbni Mace 4326
21) Usame bin Zeyd (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Kıyamet gününde bir kişi getirilir ve cehennemin içine atılır da orada onun barsakları derhal karnından dışarı çıkar. Sonra o kişi barsakları etrafında değirmen eşeğinin dönüşü gibi döner. Bunun üzerine cehennem ahalisi o kişinin başına toplanırlar da:
‘Ey fulan! Senin bu halin nedir? Sen bize dünyada iyiliği emreder ve bizleri kötülükten nehyeder değil miydin? derler. O da:
‘Evet, ben size iyiliği emrederdim, fakat onu kendim yapmazdım. Yine ben sizleri kötülükten nehyederdim de onu kendim işlerdim diye cevap verir’ buyurdu.”
Buhari 3065
22) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Cehennemde kâfirin iki omuzu arası, sür’atli bir süvari yürüyüşü ile üç günlük mesafedir’ dedi.”
Müslim 2852/45, Buhari 6459
23) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Kâfirin dişi yahut köpek dişi Uhud dağı gibidir. Derisinin kalınlığı da üç günlük mesafedir’ buyurdu.”
Müslim 2851/44, Tirmizi 2703, İbni Mace 4322
24) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Bir kavim, kendilerine cehennem ateşi dokunduktan sonra simaları kırmızımsı siyah bir renkte olarak cehennemden çıkacak ve cennete girecekler de cennet ehli bunlara “Cehennemlikler” diye isim vereceklerdir’ buyurdu.”
Buhari 6462