yunan heykeli Antik çağ
ANTİK YUNAN HEYKEL SANATI
Yunan sanatında başlangıçtaki taş, kemik, fildişi ve tunç malzemelerinden yapılmış ilkel heykel örnekleri görülür.
Yunan sanatı başkalarının görmesini amaçlayan bir sanattır. Bu nedenle heykel seyircinin görüşü ve değerlendirmesi noktasında ele alınmıştır. Yunan heykellerinde figür; genel ideal ölçüler, ortak ideal insan tipi düşünülerek ortaya konmuştur. Yunan sanatında güç ve hareket sportif etkinliklerde örnek oluşturacak durumların başkalarına sunulması, gösterilmesi için yani eğitsel yönden halk eğitimi açısından önem kazanmıştır. Bu nedenle çıplaklık dinsel yönden değil, ortak eğitim birimi olarak değerlendirilmiştir.
Vücut hareketleri yunan heykeltıraşların sürekli uğraşı olmuştur. Yunan heykellerinde çeşitli dönemler ve üsluplar belirmektedir.
1-Arkaik yunan heykeli (m.ö 7.yy )
2-Klasik dönem (m.ö 5. ve 4.yy )
3-Helenistik dönem
Antik Yunan Heykel Sanatı
Yunan heykelinde, kişisel özellikler değil, ortak ideal tip önemlidir. İdeal yüzler, ideal ölçülere uygun insan vücutları Yunan heykelinin başlıca özelliğidir. Başlangıçta kil, taş fildişi, kemik ve tunç gibi malzemelerden ilkel heykelcikler ortaya koyan Yunan heykelcileri zaman içerisinde bunu geliştirmişlerdir. Heykel sanatının gelişmesine ve anıtsal heykeltıraşlığın ortaya çıkmasının nedenleri arasında olimpiyatlarda başarı kazanan atletlerin heykellerinin dikilmesi geleneği, gelişen mimariye bağlı olarak, tapınakların taştan yapılması ve bunların iç ve dış cephelerinin, kabartmalarla süslenmesi sayılabilir.
Yunan heykeli karşıtlıklar ve bunun yarattığı dinamizm üzerine kuruludur. Baş başka, kollar ve bacaklar başka başka yönlere bakarlar. Bu durum gösteriyor ki Yunan heykelcisi vücut nüansları üzerinde çalışmıştır.
Yunan heykelcileri örtü altından hissedilen gövdenin formunu ortay çıkarmanın çekiciliğini fark etmişlerdir. Bundan dolayı, gizlerken göstermek yunan heykelciliğinde bir motif olmuştur.
M.Ö. 7. ve 6. yy.da iki büyük heykeltıraşlık ekolü görülür:
•Girit Pelepones
•İyonya
Yunan heykelciliği üç bölümde incelenebilir: • Antik Çağ (m.ö. 490–460) • Klasik Çağ • Helenistik Devir (m.ö. 330–30)
Antik çağ
Bu dönemden itibaren vücudun ağırlığının bir bacak üstüne verildiği, böylelikle frontal duruşun değiştiği görülür. Bu yeni duruşun gelişmiş örneğine Olimpiya Zeus tapınağında rastlanır.
Klasik çağ
Bu dönem Panteon tapınağının içinde bulunan altın, fildişi Athena heykelini yapan heykeltıraş Fidyas ile en parlak çağına ulaşmıştır. Bu heykel kaybolmuştur. Günümüze kalan ise zamanında Romalıların yaptığı kopyadır. Sanatçı en çok tanrı heykelleri yapmıştır.
Helenistik çağ
Bu dönemde portrecilik gelişmiştir. Özellikle devlet adamlarının portreleri yapılmıştır. Bunlar arasında Büyük İskender portreleri ve bunların sanatçısı Lisppos öne çıkar. Sanatçı o zamana kadar uygulanmakta olan oranlar sistemini değiştirmiştir. Baş küçülmüş, gövde uzamış, baş vücudun 1/6’i olmuştur.
Heykelcilikte usul ve teknikler
Metal çubukların birleştirilmesi yöntemiyle meydana getirilmiş insan heykeli
Heykelci hem çizici hem de uygulayıcıdır. Heykelcilerin bazıları sadece ellerine verilen şekilleri ya oyarlar veya dökerler. Heykelcilikte; oyma, biçimleme, inşa ve birleştirme, döküm, bitirme gibi teknikler vardır.
Eksiltme (Yontma)Heykelci tek parça bir kütleyi istenen düzen içinde şekillendirir. Taş ve ahşap heykelcilikte bu usul kullanılır.Manipülasyon (Modelleme/biçimleme)Şekillendirilebilir heykel malzemelerinin elle ya da çeşitli aletlerle biçimlendirilmesi. Bunların maddesi kil, balmumu ve alçıdır.Birleştirme (Yapılandırma/inşa)Önceden şekillendirilmiş malzeme ve parçaların usulüne uygun olarak biraraya getirilmesidir. Birleştirme heykelcilikte, kumaş, saç, çıta, kalas, formika, cam, ip, metal borular vb. maddeler kullanılır.Yerine geçme (Döküm)Kil, balmumu gibi ara malzemeyle yapılan heykellerin çeşiltli döküm teknikleri kullanılarak; bronz gibi dayanıklı malzemeyle dökülmesidir.Bitirme işiBitmiş heykelleri perdahlama, cilalama, boyama ve yaldızlama gibi uygulamaların yapılmasına denir.
Yunan sanatında başlangıçtaki taş, kemik, fildişi ve tunç malzemelerinden yapılmış ilkel heykel örnekleri görülür.
Yunan sanatı başkalarının görmesini amaçlayan bir sanattır. Bu nedenle heykel seyircinin görüşü ve değerlendirmesi noktasında ele alınmıştır. Yunan heykellerinde figür; genel ideal ölçüler, ortak ideal insan tipi düşünülerek ortaya konmuştur. Yunan sanatında güç ve hareket sportif etkinliklerde örnek oluşturacak durumların başkalarına sunulması, gösterilmesi için yani eğitsel yönden halk eğitimi açısından önem kazanmıştır. Bu nedenle çıplaklık dinsel yönden değil, ortak eğitim birimi olarak değerlendirilmiştir.
Vücut hareketleri yunan heykeltıraşların sürekli uğraşı olmuştur. Yunan heykellerinde çeşitli dönemler ve üsluplar belirmektedir.
1-Arkaik yunan heykeli (m.ö 7.yy )
2-Klasik dönem (m.ö 5. ve 4.yy )
3-Helenistik dönem
Antik Yunan Heykel Sanatı
Yunan heykelinde, kişisel özellikler değil, ortak ideal tip önemlidir. İdeal yüzler, ideal ölçülere uygun insan vücutları Yunan heykelinin başlıca özelliğidir. Başlangıçta kil, taş fildişi, kemik ve tunç gibi malzemelerden ilkel heykelcikler ortaya koyan Yunan heykelcileri zaman içerisinde bunu geliştirmişlerdir. Heykel sanatının gelişmesine ve anıtsal heykeltıraşlığın ortaya çıkmasının nedenleri arasında olimpiyatlarda başarı kazanan atletlerin heykellerinin dikilmesi geleneği, gelişen mimariye bağlı olarak, tapınakların taştan yapılması ve bunların iç ve dış cephelerinin, kabartmalarla süslenmesi sayılabilir.
Yunan heykeli karşıtlıklar ve bunun yarattığı dinamizm üzerine kuruludur. Baş başka, kollar ve bacaklar başka başka yönlere bakarlar. Bu durum gösteriyor ki Yunan heykelcisi vücut nüansları üzerinde çalışmıştır.
Yunan heykelcileri örtü altından hissedilen gövdenin formunu ortay çıkarmanın çekiciliğini fark etmişlerdir. Bundan dolayı, gizlerken göstermek yunan heykelciliğinde bir motif olmuştur.
M.Ö. 7. ve 6. yy.da iki büyük heykeltıraşlık ekolü görülür:
•Girit Pelepones
•İyonya
Yunan heykelciliği üç bölümde incelenebilir: • Antik Çağ (m.ö. 490–460) • Klasik Çağ • Helenistik Devir (m.ö. 330–30)
Antik çağ
Bu dönemden itibaren vücudun ağırlığının bir bacak üstüne verildiği, böylelikle frontal duruşun değiştiği görülür. Bu yeni duruşun gelişmiş örneğine Olimpiya Zeus tapınağında rastlanır.
Klasik çağ
Bu dönem Panteon tapınağının içinde bulunan altın, fildişi Athena heykelini yapan heykeltıraş Fidyas ile en parlak çağına ulaşmıştır. Bu heykel kaybolmuştur. Günümüze kalan ise zamanında Romalıların yaptığı kopyadır. Sanatçı en çok tanrı heykelleri yapmıştır.
Helenistik çağ
Bu dönemde portrecilik gelişmiştir. Özellikle devlet adamlarının portreleri yapılmıştır. Bunlar arasında Büyük İskender portreleri ve bunların sanatçısı Lisppos öne çıkar. Sanatçı o zamana kadar uygulanmakta olan oranlar sistemini değiştirmiştir. Baş küçülmüş, gövde uzamış, baş vücudun 1/6’i olmuştur.
Heykelcilikte usul ve teknikler
Metal çubukların birleştirilmesi yöntemiyle meydana getirilmiş insan heykeli
Heykelci hem çizici hem de uygulayıcıdır. Heykelcilerin bazıları sadece ellerine verilen şekilleri ya oyarlar veya dökerler. Heykelcilikte; oyma, biçimleme, inşa ve birleştirme, döküm, bitirme gibi teknikler vardır.
Eksiltme (Yontma)Heykelci tek parça bir kütleyi istenen düzen içinde şekillendirir. Taş ve ahşap heykelcilikte bu usul kullanılır.Manipülasyon (Modelleme/biçimleme)Şekillendirilebilir heykel malzemelerinin elle ya da çeşitli aletlerle biçimlendirilmesi. Bunların maddesi kil, balmumu ve alçıdır.Birleştirme (Yapılandırma/inşa)Önceden şekillendirilmiş malzeme ve parçaların usulüne uygun olarak biraraya getirilmesidir. Birleştirme heykelcilikte, kumaş, saç, çıta, kalas, formika, cam, ip, metal borular vb. maddeler kullanılır.Yerine geçme (Döküm)Kil, balmumu gibi ara malzemeyle yapılan heykellerin çeşiltli döküm teknikleri kullanılarak; bronz gibi dayanıklı malzemeyle dökülmesidir.Bitirme işiBitmiş heykelleri perdahlama, cilalama, boyama ve yaldızlama gibi uygulamaların yapılmasına denir.