26 Mart 2011 Cumartesi

EŞKİYA BELGELERİ PAPAZ İSKELESİ

 

Dikili taşımız mevcuttur tepenin altında papazın mağarası vardır.Orta dikili taşın bu mağaraya girmek kapı cihetinden içeri girmekten daha kolaydır ve daha az zamanda başarılır.Samurhansanın değirmeninin arkasında bir buçuk boy bir buçuk mesafede 3 adet delik olup kapalıdır. Orta delikte az bir müjde ile şifremizi alın burada merkez yönümüz vardır kolayca papazın mağarasını bulabilirisiniz.. 18.. senesi teşrin evvel ayı denizle burun buruna bir dele adı akçay deresi boyunda bir taşlık karaya ayak bastık oradan 31 saat yürüdük bir beldeye vardık kanç kütük beldesi güzel inkisaf etmiş bir yerdi. A pınarı namı ile tanınmış bir pınar vardı. Eğer bu pınarı arkama alır karşıma gelen kayayı gözden geçirir isem istavroz işareti gözüme çarpar. Bu istavrozu kırarsam içinde tek bir sultan Mahmut altını bulurum işte bu bölgemde yer alan bazı havalilerin isimleri şunlardır. Kırcalı köyü bu köyün civarında kirazlı yayla kudret hamamları vardır. Diğer köy dikmen tepe köyüdür. Dikmen tepenin 3 saat aşağısında Karahasan köyü ve Has köy mevcuttur araları yarım saat çeker buralara tahminen iki saat mesafede tahtacı köyü ve bu köyün karşısında bir monika çiftliği ayrıca yeni bir köy içinde hersek köyü ve onunda karşısında danagöz köyü köprüye 12 saat mesafede bağcıklı köyü vardır. Bağcıklı köyünde 4 gün konakladık. O köylerin halkı kendir ekerler pamuklu elbise giyerler köyün çevresi gür ormanlıktır ağaçların cinsi pelit ağacıdır. Toprağın rengi deve tüyü rengindedir. A pınarına 300 adım mesafede tepede taş döşeli yolu bulunan büyük hora tepemiz mevcuttur. Bu yolu izlersek sol tarafta bir çeşmemiz vardır. Çeşmenin taşına Gayda resmi ile üzüm salkımı resmi vardır.aynı çeşmenin arkasına bakarsanız 4 köşe bir taş vardır yontma bir taştır. Kemençe bu taşın üzerindedir. Bu civarda birde keçi resmi görürsünüz. Hora tepemize çıkarsanız toprak içinde gömülü 38 adet oturak taşımız vardır. Bunlardan 1 adedi değişik olup rengide farklıdır. Kaldırıp bakınız ortada sandık biçiminde siyah bir taş olup altında mahsenimiz mevcuttur bu taşın üzerinde ………… işaretler vardır. İçlerinde en basit olanı 3 adet dikili taştır ikisi bir arada olup birisi onlardan farklıdır. İkisi bir arada olandan sağ yandakini kaldırın burada bir kemençe resmi göreceksiniz . Görebilirseniz kırın kırar kırmaz epey bir ganimetiniz olacaktır. A pınarı olarak işaret ettiğim pınar hora tepesinin 300 adım eteklerine raslar bu pınara epeyce bir mesafede ve pınarın arkasında ana taşta bir gayda resmi daha olacaktır. Onun arkasında tam 150 okka çeken Napolyon altınını saklayan 3 basamaklı merdiven bulunur. Merdivenin altına bakın. Kudret hamamına gelince kırcali köyünde kalır hamamın döşeme taşlarında köpek ve karaca izleri vardır. Bu hamamın arkasına dolaşıp bakarsanız kayalık bir muhitle karşılaşırsınız. İyi araştırın burada bir kadın elinde çocuk taşır vaziyette kabartma tarafımızdan yapılmıştır. Bu çocuğun içinde 300 adet sarı lira vardır. Şayet rast gelirseniz denersiniz. Hamama tekrar gelir karşı kayalara bir göz atarsanız kayanın üzerinde 360 rakamını görebilirsiniz. Bu kayada da karaca izleri tarafımızdan işlenmiştir. Aradan 3 gün 3 gece geçti o akşam yerli ana kaya soldan büyük taşlardan oyulmuş 9 basamağı olan birinci basamağı çatlak olan henüz bitirilmemiş bu değirmenin içine düz girilir. Giriş te 3 basamağı vardır. Giriş kapısı yer ile birdir. Domuzluk ayağının içinde sağ duvara bakarsanız civ civli tavuk resmini görürsünüz. Ufak yavru ana üzerinde karşıda bir yılan onlara saldırı vaziyettedir. Ana üzerinde ki yavru doldurmadır. İçinde 1 adet Bizans altını vardır. Değirmen suyunun sağına gelen tarafta def ile ayı oynatan ayıcı ile ayı resimleri tarafımızdan fevkalade güzelce çizilmiş olup talimatım şu şekildedir. Ayıcının 23 adım karşısında yerde bir bakır mebla mevcut olup üzerinde gri renkte bir taş kapalıdır. Dikkat edilecek nokta bu taşta ayı ayağının resmi vardır. Değirmenin önünde bir binek taşı olup kazılırsa altında ön tarafta fundalık içerisinde yarık bir kaya olup içine bakmayı ihmal etmeyin. Recko binek taşına çıktı reis dedi karşıda bir mağara var gel bak istersen bu mağara küçük olup Romalı kaşiflerden kalmadır. Mağaranın kapısının yanında kesme bir yol vardır. Kapısı ise iki adam yüksüz geçebilecek genişliktedir. İçerisinde bir ufak çocuk bir çift öküzü yedeğinden çeker vaziyette resimle süsledik. Mağaradan baktığında değirmen ve havalisini yüksekten temaşa ederiz. İşte bu mevkiye adamlarımdan emin ağanın ismini kayıt ettik. Emanetlerin yerini emin ağa bile bilmez. Vezir tepeye tekrardan döndük daha yukarılara doğru gür bir kirazlı mevkiye geldik. Dümdüz muntazam bir yayla adını kirazlı yayla dedik bu yaylada bir öküz resmi kabartma olarak mevcuttur. Boynunda kabartma 33 adet sarı lira mevcuttur. Bu yayladan 2 saat mesafede erikli bir yaylaya geldik. Burada 5 gün konakladık. Pek fazla nişanlar yaptık. Bu işaretlerimiz davul, yarım ay, tavuk, öküz, kız,yılan, ayı, ayıcı, domuz,tavşan, kartal , çakal, sansar, porsuk ve sucu kız, terazi ,kantar ve insan suretleridir. İnsan heykelini kırarsan içerisinde 50 adet sarı lira vardır. Erikli yaylaya yakın bir koru vardır. Ağaçları top top kümelenmiş bir alanda merkezlenmiştir. Burası pek hoşuma gitti buranın adını top koru verdim. Recko ve 3 heykeltraşım sert bir taştan yontarak gayet şahane işlenmiş hamile kadın heykeli yaptılar. Bu kadının 380 adet Bulgar altını içine doldurulmuş çocuk vardır. Çocuğun kıç tarafından heykeli delerseniz hem zorluk çekmemiş hem de esere zayi etmezsiniz. Top korunun ucundan dönerek tekrar haramiler dere boyuna vardık derenin sağ ve sol kenarlarından ağır talimli adımlarla ilerledik. Haramiler deresinin yukarı kısımlarında dere iki kola ayrılır. Sağ kolu şeytan dere ismini alır. Bizde şeytan deresini takip ettik derenin karşı yamacı oldukça kayalık ve engebelikti. Adamlarımı bir araya toplayarak 3 guruba ayırdım. Ana taşa 3 yere oyuklar açmaları için gerekli talimatı verdim. Biz bu işlerle meşgul olurken Dedonun 14 kişilik gurubu oldukça yüklü bir şekilde yanımıza geldi. İşte o zaman bu değirmenleri oldukları yerde bıraktık değirmen ile derenin planı aşağıdadır. Arasında sofra kaya adı verilen ve üstüne yontma taşlardan yapılma 3 basamaklı sofra kayamız vardır. Sofra kayada yarım kalan ekmek dilimi iki tabak bir buçuk balık 7 çatal 7 kaşık ile bardak ile 3 bakladan müteşekkil zincirli bri Çerkez kaması resimleri tarafımızdan yapıldı. Dedonun gönderdiği emanetler bu mahsene gömülüp kapatıldı. Zincirin yönü bu tarafa bakar. Zincirin döküldüğü yerdeki kayanın dibinden beş adım sayar ve 3x3 metre kazar isek önce 7 adet … kaşık 7 adet çatal buluruz kaşıklardan birinin bizzat tarafımızdan 7 yerin numarasını belirten deri harita ile birlikte yerleri kendiliğinden ortaya çıkar. Haritamızın sarılı olduğu kaşık kendi kaşığım olup hakiki gümüştür. Kaşığın sapını bir ay güneşte bekletmeden sakızı açmayın. Yoksa harita zayii olur bir işe yaramaz. Daha sonra sofra kayanın doğusuna gelen ilk tepeyi aştık ve kazan dereye inince konakladık. Burada bir mağara olduğunu gördüm. Balık mağaranın işareti idi derhal harekete geçmeleri için adamlarımı bir araya toplayarak luzum eden emirleri verdim. Burada Bizanslılardan kalma kral mihail mağarasından 60 kazan dolusu envayi çeşit ziynet ve altın çıkarttık. Adamlarımı bir sevinç aldı. Ateş yakıp eğlenmeye başladık hem de balık tutuyorduk. Gece yarısı arkadaşlar uyudular. Bende oradaki değirmenin ismini arkacık değirmeni koydum. Yalnız bu değirmenin isminin arkacık olduğunu benden başka bilen yoktur. Adamlarım burayı kazan dere değirmeni olarak bilirler. Öğle arayıp bulun. Yalnız bu değirmenler sahtedir. Bizans toprağı içerisinde olan diğer 6 adet değirmen aynı işaretler taşımakta onlar sahtedir oyalanmayın. Ertesi günü şafakla birlikte yola koyulduk bir ara gurubun önüne geçerek geriye dönüp baktığım zaman 300 atlı bir süvari gurubunun üzerimize hızla geldiğini gördüm. Değirmenin üst tarafına dönerek patika yoldan ilerledik. Poyraz istikametinde kara orman mevkiine geldik. Bu arada pusuya yatarak bu gelen gücü yok ettik. Bu mücadelede 5 kişi kayıp verdik pek çok ganimet yanında 300 at sahibi oldum. Burada muazzam bir kayanın yarısını kırdırıp bu kayayı tak bir istavroz işareti yaparak adını alnıkesik kaya koydum. Bu kayanın hemen sağ tarafında ise 3 veya 4 kişinin sığabileceği bir taş kovuğu vardır. Bu kovuğun altını oyarak mahsen yaptık. Altı heybe dolusu altını buraya koyduk. 17 kişi ile burayı kapattık. Kovuğun içerisinde ve solunda kabartma bir tosbağa resmi olacak. Görmezseniz içeri giremezsiniz. O sırada sakin bir köşede kalıptan çıkma halkanın içerisine talim ederek oyuğun karşısına geçtim hava kapanmış yağmur yağmak üzere iken mağaranın cephe kısmını işaret ederek halkayı oraya çaktırdım. Ölçüm zirveden iple 6 metre gelir. Bu kaya halkalı kayadır. Daha ileride Arnavut kaldırımı döşeli Bağdat yolunu görürüz. Bu yolu arkamıza alırsak ona paralel akan ince bir dereden karşıya geçtik hafif meyilli bir yokuş tırmandık. Bu sırada yağmur yağıyordu. Yolun sağında eski bir harabeliğe sığındık. Bu harabelik bizanstan kalmadır. Bir gece orada konakladık. Adamlarım can sıkıntısından orda çok nişanlar yaptılar. Bazı yerlere kendi paralarında yerleştirmişlerdir. Bunlardan her biri adamlarıma ait emanetler olup kendi kayıtlarıma almadım. Yalnız kafası çalışan bir kişi bu paraları murç ve çekiçle bu paraları arının çiçekten bal aldığı gibi alabilirler. Sabah olup gün parlamıştı. Kaldığımız harabelerden erken ayrıldık. Önden ilerleyerek bir kayalığa tırmandım. Burada kalıptan çıkma bir oturak taşı gördüm. Ve oturdum baktım ki halkalı kayadaki çaktırdığım halka buranda görülüyor. Gözlük vari gibidir. Aşağıya inerek tekrar halkalı kayaya geldim. Bu sefer sağ taraftan dar bir boğazdan bir çeşme gördüm. Buda konstantin yapısı suyu ayakta içiliyor ve oluğu taştandır. Bu çeşmeyi sabit nişan alarak karşıdaki sırta geldik. Bir mağara içerisinde 5 at leşi olup sineklenmişti. Bu mağaranın adını sinekli mağara verdik. İçerisine girerseniz tam ortasında dikili taş bulursunuz. Taşın altında oyma bir delik sağında nal resimleri görürsünüz. Bu taşı kaldırıp bakın nalların yönünde sağ tarafı izleyerek daha da ileride sol yolu görmezden gelerek sol cihetten giren iki adamımın acı feryadı kulağıma çınladı. Derhal yolu kestirdim. Tuzaklı olduğunu anladım. Sağ tarafı kısa bir süre takip ettik. Burada 4 adet ufak odalar ile karşılaştık bir odayı tamamen kapattık. Soldaki iki odayı kısmen doldurduk. Burası Osmanlılara hükümet merkezliği yapmıştır. Uzun bir yoldur. Yol boyunca sağ ve sol taraflarda beyaz ve sandık biçiminde taşlar vardır. Ve sağ yandaki taşların bazılarında istavroz resimleri vardır. Horasanlıdır. Her birinde biner adet karışık altın olup 3 ününde ihmal etmeyin. Aynı zamanda klavuz taşlarım olup uçları tarafımızdan kırılmıştır. Kurt tepe yolu hafif meyilli çevresi ağaçlıktır. Daha ileride kesme ve renk renk kayalar göze çarpar. Tepenin arkasında 3 veya 4 adım büyüklükte bir kurt resmi vardır. Ağzı açık kafası da yola bakar klavuzumuzdur. Bu yolu izleyelim bir sahipsiz tepeye varırız. Bu tepenin üst tarafında sivri bri mezar vardır. Bu mezar sahte olup dikkat edilecek husus burada bir taşta X görürüz bu taş vezir tepeden gelmedir. Altında bir kazan hazine bu hazine 27. noktamızdır. Hakikidir. 140 gün haramiler deresi muhitinde dolaştık bir rum köyünü bastık. Zengin ganimetler elde ettik. İşte haramiler deresini aşar Bağdat yolunu geçersek deve bağırtan yokuşu dediğimiz sağ bir yokuşu yalar geçeriz. Burada bir buçuk gün konakladık. Bu civarda yüklü bir deve resmi olup onun önünde bir diğer deve yükünü boşaltmış önüne bakar. Onun önünde bir sıpa resmi vardır. Az mebla yüklü olup en az 100 kişiyi doyurur. Biraz ileride hafif bir yokuşta öğlen vaktine yakın bir zamanda ilerliyorduk. Yokuşa bir at koyduk. Pamukçu yokuşunu bir yarım saat civarında geçtik. Yokuşun sona erdiği yerde taşa bir balık bir ok bir nal resmi yaptık. Balık oka ok nala bakar. Yakınında bir değirmen vardır yanına vardığımızda mola verdik. Değirmenci stefan bizi o gece ağırladı karısını bize armağan etti. Sabah uyandığımda bir baktım en kıymetli haritalarım ve bir çanta dolusu altın param çalınmıştı. Değrimenci kaçmış meydanlarda yoktu. Adamlarımı kaldırıp peşlerine düştüm. Karacalar köyü civarında stefanı ve karısını kıstırdık. Kısa bir mücadeleden sonra stefanı öldürdük. Bir mezar yaparak içerisine cesedi koydum. Ancela ya kıyamadım. Aramıza kattım. Dereye indik dereyi izlemeye başladık burada ana taşa oyma Aliağa değirmenini bulduk sahibi bir türktü kendini öldürdük. Değirmenin adını uzunali değirmeni olarak değiştirdik. Değirmenciyi kuyuya atarak yaptığımız mezara bir bakır kap parayı ve kıymetli 3 yerin haritasını koyduk. Burada Ancela adamlarımdan biri tarafından tecavüz edilerek öldürüldü. Adamımı öldürttüm. Uzunali nin mezarının yanında bu mezarları yaptırdım cesetlerini içlerine koyup Ancelanın zümrüt yüzüğünü ve kolyesini baş ucunda kendisine bıraktım. Karacalar köyünün arkasına dolanarak beyaz bir taşı oyarak muntazam bir şekilde ağzında mektup bulunan posta güvercini resmini yaptırdım. Bulursanız mektubu kırın. İçerisinde şifreli bir haritam vardır. Bu harita karahasan köprüsünde mevcut paramızın yeri dahi gösterilmiş 37 günde çizilmiş olup dağ tepe ova isimleri şifreli olarak konulmuş olup 2 katı günde çözülebilir. Konstantinopolis eyaletinden itibaren emanetlerimizin yerleri noktalarına varılıncaya kadar burada izah edilmiştir. Uzunali değirmeni uzunali köyü yakınındadır. Onun civarındada keçi deresi bulunur. Karacalar köyünün ortasına geldik.burada 3 gözlü bir köprü gördük çok güzel inşa edilmiş bir köprü idi. Dikkatli tetkik edilir ise kuru bir dere üzerinde kemerli bir köprü olduğu görülür. Üzerinden değirmen arkı geçirilmiştir. Bu ark ileride yeni kurulmuş bir köyün arasındaki değirmene su getirir bu değirmen 40 basamaklıdır. Basamaklardan 14 adedini biz kırdık. Köyün toplanabilir bütün emanetlerini bu basamaklar altına koyduk. Bu köyde bir sağlam işaretimiz daha mevcuttur. Haç işareti bulunan kayada oradadır. Tekrar köprüyü izah edecek olursak köprünün altın gelen son kemerinin altında haç işareti vardır. Orta gözünde kabartma bir karaca veya geyik başı görürsünüz. Bu köprü rum devletinin eseridir. Civarda eski rum evleri bina yerleri mevcuttur. Bu köyden kalkan halk daha ilerideki yeni kurulmuş köye göç etmiştir. Ben ufak bir emaneti kemerde bulunan taşın altına koydum. Üzerine karahasan yazısını yazdım eski türkçedir. Çıkarılıp bakılır. Namuzsuz papaz soyguncu olarak bilinen samurhansa bu işlerden pek fazla yükünü tutmuştu civar köylerin haracını topardı. Bir defasında tam 1500 baş ufak hayvan ve envayi çeşit kilimlerin kendisine haraç olarak verildiğini köylüler söylediler. Hedef olarak bu papazı kendime rakip seçtim. Bir gece aynı mahalde olan değirmenini bastık yaktık harap ettik. Baktık ki samurhansa kaçmış. Bu arad gezinirken papazın mağarasını tespit ettik. Hemen mağarayı sardık. Müsademe sonunda papazla birlikte 5 adamını öldürdük.bu mağara içerisinde çok hazine vardı. İşte samurhansanın değirmeni ve mağarasını bulursanız mağranın içini 5 arşın kalınlığında toplama taşla dolmuş olduğunu görürsünüz evvel bu taşları temizleyelim. Altında ızgaralı demirlerle karşılaşırsınız altında samurhansanın dünyalığı vardır. Değirmenin karşı tarafındaki tepeye çıktık. Orada bir şölen tertip ettim. Bütün gece eğlendik. O gece bu tepede bazı gizli faaliyetlerimizde oldu. Kayıdıma yazılı olarak …. Şifre mevcuttur. Bu tepe küçük ora tepesidir. Söylemek lazım gelirse bu kayalıklarda hiç ot bittiğini biz görmedik. Buraya nohutlu kaya dedik. Bağcıklı köyü civarında sıra ile dikilmiş 13 adet dikili taş mevcuttur. Ortadaki taşın rengi siyahtır. İçi oyuk olup 15000 adet mebla ile beslenip sıvanmıştır. Eğer gelirseniz kaldırıp bakın. Birde haç işareti bulursunuz. İçine 3 basamakla girilen çalgılı mağaramızda buradadır. Burada da 12 adet dikilitaşımız vardır içlerinde birisi doludur. Kaldırıp bakalım. Mağaranın solunda kaldırım döşeli bir patika tepenin üzerine çıkar. Kaldırımı dikkatlice takip edin biz kaldırımın bittiği yerde durduk 2 x 2 x 2 bir yeri kazdık ve zenginleştirdik. Sizde orayı bulurda kazacak olursanız altından 3 lü bir kemer çıkar. Aradağını bu 3 lü kemerde olduğunu göreceksiniz. Önündeki dere içinde bir sofra kayamız vardır. Yuvarlaktır. 4 bir tarafında 4 dikili taşımız vardır. Taşın üzerinde 7 çatal 7 kaşık ekmek dilimi bir buçuk balık içki kadehi ayrıca ufak zincirli bir çakı resmi vardır. Çakının zincirini izleyelim derenin karşısında bir mağrayı gösterir. Mağara Bizanslılardan kalmadır. Mağaranın girişine dikkat kapısı üzerinde sandık biçimli bir taş vardır. Özel olarak yapılmıştır. Çıkarıp bakın. Mağaranın önüne bir ayak attığımızda göreceğimizi işaret etmektedir. Burada tespit ettiğim husus keçi deresindeki adı ile mükellef deredir. Haramiler deresi kadar üzerinde durulmuş basit bir uğrak yerimizdir. Keçi deresinde mola verdiğimizde vakit epey geç olmuştu. Karagöz dana göz ve savlan köylerinde güneş yavaş yavaş batmakta idi. Adamlarım aç ve yorgunlar halsiz ve dermansız kalmışlardı. Emri verdim konakladık çadırım kuruldu. Atlar bağlandı. Teçizat toplandı. Emanetler çadırıma yakın bir yerde kontrol altına alındı. Ateş yakılıp ördek ve hindi gibi etler kızartılmaya başlandı. Yemekten sonra sabah dere boyunda yaban keçileri gördük bizi görünce kaçmaya başladılar. Sürü gayet kalabalık işte bu dereye bu yüzden keçi deresi dedik. Eğer yolunuz düşerse rastlarsanız iyi bakın tarafımızdan yapılmış pek çok işaretler görürsünüz. Keçi deresinden batıda daha ileride belirteceğimiz nalbant sahası alanı vardır. Şayet bu deredeki mağraları gezip incelersiniz tarafımızdan yapılmış nişanlar raslarsınız. Burada iri bir mağra içerisinde 3 adet gemi resmi görürsünüz. İyi bakınız gemilerden biri yüzer şekilde diğeri yatar vaziyette bir diğeri ise ters dönmüş şekilde çizilmiştir. Emanet malın ağırlığından yatmış olan gemidedir. Dere içinde siyah bir taşımız olacaktır 8 kişi tarafından yuvarlanarak taşınmıştır. Siyah taşı bulursam bakarım üzerinde 6 yavrulu domuz resmi anası önce onun arkasında sıra sıra 6 yavru vaziyettedir. Yavruların birinde tek bir domuzlu altını alıp esas malı taşın altında ararız keçi deresinde başka 3 yerde domuz resmi görülür. Oturmuş tek domuz mala bakar domuzun başının baktığı yeri kazarsam altından büyükçe bir taş çıkar onu kaldırırsam zengin kaynağı bulurum