26 Mart 2011 Cumartesi

Türkiye'deki Antik Kentler - Allianoi

 


Allianoi İzmir (il)i, Bergama ilçesi sınırları içinde, Bergama-İvrindi karayolunun 18. km.'sinde, Bergama'nın kuzeydoğusunda, Yortanlı Barajı gölet alanının tam ortasında, Paşa Ilıcası Mevkii’nde yer alan bir antik kenttir.




1998 yılından bu yana da Paşa Ilıcası merkez olmak üzere baraj gölet alanı içinde kalan alanda kurtarma kazı çalışmaları devam etmektedir. Baraj Gövdesi ve çevre ile bağlantısını sağlayacak yol yapım çalışmaları devam etmektedir. Proje aynen uygulandığı takdirde, baraja su toplanmaya başlandığı gün Allianoi tamamen su altında kalacaktır. Yağış rejimi ve bitki örtüsü ile bağlantılı olarak yaklaşık 40-60 yıl arasında ömrü olduğu düşünülen barajın gölet alanında bu süre zarfında alüvyon birikecek. Ve Allianoi yaklaşık 12- 15 m.’lik alüvyon dolgu altında kalacaktır.


Antik yazarlardan P.Aelius Aristides’in Hieroi Logoi adlı eserinde (III.1 ) Allianoi anılmaktadır. Bu antik kaynak haricinde henüz, antik yazarlarda veya epigrafik buluntularda, Allianoi hakkında başka bilgiye ulaşılamamıştır. Allianoi, “Sağlık Tanrısı Asklepion’un yurdu” olarak bilinmektedir.


İlginç bir özelliği, antik çağ kaynaklarında sadece bir kez, M.S. 2. yüzyıl Batı Anadolu yazarı Aelius Aristides’in "Hieroi Logoi" (Kutsal Anlatılar) adlı eski çağ tıbbının en önemli kaynaklarından biri olan eserinde (III.1 ) anılmış olmasıdır. Bu kaynak haricinde antik yazarlarda veya epigrafik buluntularda henüz bahsine rastlanmamıştır.


Prehistorik Dönem:


Allianoi’un batısındaki orman arazisinde yapılan kazı çalışmaları sırasında, Erken Tunç ÇağıYortan kabı ele geçmiştir. Çakmak Tepe eteklerinde ise çok sayıda çakmak taşı eser saptanmıştır. Bunun haricinde dolgu toprak içerisinden iki adet taş balta ele geçmiştir. Tüm bunlara dayanılarak Allianoi ve yakın çevresinde prehistorik bir yerleşim olduğu düşünülmektedir. II’ye ait bir adet

Helenistik Dönem:

Bu dönemde sıcak su kaynağını değerlendiren küçük bir termal merkezi olduğu sanılmaktadır. Helenistik Çağ’a ait sadece birkaç arkeolojik ve nümizmatik eser ele geçmiş olmasına rağmen Allianoi merkez yerleşiminde Helenistik mimariye rastlanılmamıştır.

Roma Dönemi:

Allianoi’da, Roma İmparatorluk Dönemi’nde (M.S. 2. yüzyıl) kült merkezinde, Anadolu’nun pek çok merkezinde ve Pergamon’daki Asklepieionda olduğu gibi büyük bir bayındırlık faaliyeti yaşanmıştır. Kült merkezinde mevcut binaların büyük bir kısmı bu döneme aittir. Ilıcanın yanı sıra, köprüler, caddeler, sokaklar, insulalar, geçiş yapısı, propylon, ve nympheum bu dönemde planlanır.

Bizans Dönemi:

Allianoi’da yoğun yerleşimin görüldüğü dönemdir. Ancak Pergamon (Bergama)’da olduğu gibi sosyo-ekonomik açıdan son derece zayıf bir dönem yaşanmıştır. Kült merkezinde yaşamaya başlayan Bizanslılar, Roma Çağı’na ait heykeltıraşlık eserlerini ve mimarlık kalıntılarını tahrip edip, devşirme malzeme olarak kullanmaya başlamışlardır. Roma Çağı’na ait stoaların ve ana caddelerin tabanları kullanılmak suretiyle, yeni ve daha basit mekanlar inşa edilmiştir. Allianoi’un en önemli yapısı olan ılıcanın ve nympheumlar da ihtiyaçlara uygun küçük değişiklikler yapılarak kullanılmaya devam etmiştir. Bazilikal planda büyük bir kilise inşa edilmiştir. Yerleşmenin içinde ve yakın çevresinde de şapeller yapılmış, ayrıca bu dönemde metal, seramik ve cam atölyelerini kurulmuştur.
phluy bizans

Osmanlı Dönemi:

Osmanlı döneminde Paşa Ilıcası, Aydın Salnameleri’nde zikredilmektedir. Ancak yoğun bir şekilde kullanılmamıştır. Çünkü kazılar sırasında Osmanlı dönemine ait birkaç sikkenin dışında iz yoktur. 20. yüzyıl başlarında bölge kaymakamı Kemal Bey tarafından Ilıca ele alınmış ve büyük havuzun bulunduğu yerin kısmen yeniden kullanıma açılmasını sağlamıştır. Ilıcanın batısındaki Roma köprüsünün, Osmanlı döneminden 1979 yılına kadar Bergama-İvrindi arasında kullanıldığı anlaşılmaktadır.



Günümüz:

20. yüzyılın başında kısmen temizlenmiş ancak sonra yeniden gelen sel nedeniyle, ılıcanın bulunduğu kısmın 1950’li yıllara kadar atıl durumda kaldığı anlaşılmaktadır. 1992 yılında, Bölge Karayolları Müdürlüğü tarafından halen mevcut Roma Köprüsü, kurul kararı olmaksızın yapılan bir ihale ile kısmen deforme edilerek yeni bir köprü inşa edilmiştir. Aynı yıl ılıcanın restorasyonu İzmir Valiliği tarafından İzmir İl Özel İdaresi aracılığı ile ihaleye verilmiştir. Bir yıl süren restorasyon işlemleri sırasında yine kurul kararı olmaksızın ılıcanın içi deforme edilerek üzerine modern bir bina yapılmıştır. Bu tarihten itibaren işletmeye verilmiştir, Şubat 1998’de yaşanan ağır bir sel taşkını ile tesis yeniden kullanılamaz duruma getirmiştir. Çayın güneyinde ise özel şahıslara ait olan arazide tarım yapılmıştır. Bu onarımlarda ilave edilen modern binaların büyük bir bölümü 2003 yılı çalışmaları sırasında kaldırılmış ve antik ılıca mekanları ortaya çıkarılmaya başlanmıştır.


Yortanlı Barajı gövdesinin çalışmaları bitmiş, çevre ile bağlantısını sağlayacak yol yapım çalışmaları devam etmektedir. Proje aynen uygulandığı takdirde, baraja su toplanmaya başlandığı gün Allianoi tamamen su altında kalacaktır. Yağış rejimi ve bitki örtüsü ile bağlantılı olarak yaklaşık 40-60 yıl arasında ömrü olduğu düşünülen barajın gölet alanında bu süre zarfında alüvyon birikecek. Ve Allianoi yaklaşık 12- 15 m.’lik alüvyon dolgu altında kalacaktır.

Bu arada Allianoi sitinde Trakya Üniversitesi Yrd.Doç.Dr. Ahmet Yaraş'ın yönetiminde 1998-1999'da Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün, 2000-2004 döneminde ise Philip Morris'in katkıları ve ayrıca Yortanlı Kurtarma Derneği bünyesinde örgütlenmiş gönüllülerin özverileriyle kurtarma kazıları gerçekleştirilmiştir. 1998-1999 kazı çalışmaları sonucunda, kazılan alanın Allianoi olduğu öğrenildikten sonra, Bergama Müze Müdürlüğü'nün başvurusu üzerinde, İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu 29.03.2001 gün ve 9229 sayılı kararla, Allianoi'yi I. Derecede Arkeolojik Sit Alanı ilan edilince gerçek anlamda kurtarma kazısına dönüşmüştür. Bu arada özellikle Philip Morris'in katkılarıyla sitin kamuoyuna tanıtılmasında önemli çabalar gösterilmiştir.


2000 yılı kazı çalışmaları sırasında sade bir şekilde restore edilen bir sektörün tarla toprak seviyesini aşan ve Bergama-İvrindi yolundan geçerken de görülebilen bir mimari öğe haline dönüştürülmesi sağlandı. 2003 yılı kazı sezonunda biri Güney Ilıca ile dere sınırını belirleyen Roma duvarının mevcut kısmının sağlamlaştırılarak, yükseltilmesiyle (dolgu çöküntüsünü önlemek amacıyla), diğeri Kuzey Ilıca batısındaki mekanları sel taşkınlarından korumak amacı ile iki sağlam koruma duvar projesi gerçekleştirildi. Bu duvarlar sayesinde sit İlya Çayı’nın taşkınlarından kısmen korunmuş oldu. İşin ilginci, bu projeyi 100 yıl önce Kaymakam Kemal’in de düşünmüş olması, Alman Kazı heyetinde görevli Mimar W. Dörpfeld’den yardım istemesiydi. Ancak Ilıca turizme kazandırılamamıştı. Günümüz kazılarında Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün kazılarından biri olan Pergamon Kazısı’ndan bazen araç gereç yardımı da alındı. ahşap bir seyir platformu oluşturuldu. Düzenleme ve yol parkuru mümkün olduğunca en görsel alanlardan geçirildi. Yeşillendirme çalışmaları yapıldı. Bergama Müzesi'ne en ünlüleri sitin simgesi haline gelmiş Nymphe heykeli olan toplam 10000 eser reslim edildi. Allianoi merkez yerleşimi haricinde 1998 yılından beri süren kazılarda tüm gölet alanı içerisinde araştırmalara devam edilmektedir. Bu araştırmalar sırasında 2 km. kuzeydoğuda Helenistik Döneme tarihlenen bir çiftlik yerleşiminin ve Pergamon su hattına ait olan kemerin devamı keşfedilmiştir. Yine gölet alanı içerisinde kalacak, 311 numaralı parselde yapılan çalışmalarda bir Bizans nekropolü ve nekropol şapeli ele geçmiştir.


Yortanlı Barajı ile Allianoi arasındaki açmazı çözmek için başbakanlık tarafından bir komisyon oluşturulması istendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün çağrısıyla toplanan akademik komisyon, 05-06.07.2005 tarihinde Allianoi’a gelerek inceleme ve istişarelerde bulundu. 18.07.2005 tarihinde raporunu tamamlayarak bakanlığa sundu. Komisyonun sonuç kısmında, "Heyetimiz yerinde ve Kurul işlem dosyasında yaptığı inceleme ve değerlendirmelerin sonucunda, Allianoi olarak adlandırılan tescilli arkeolojik sit alanının, kültür tarihimize katkıları nedeniyle korunmasının tartışmasız olduğu; ancak bu amaçla sunulmuş olan koruma önerilerinin alanın korunması konusuna gerçekçi bir çözüm getirmediği görüşündedir. On binlerce yıllık bir süreçten geçerek bize ulaşan bir kültür varlığını yok etme hakkına sahip olmadığımız gibi, bunları gelecek nesillere aktarma yükümlülüğümüzün olduğu da kesinlikle unutulmamalıdır. Bu nedenle anlık çözümler aramak yerine, alanın bütüncül ve kalıcı olarak korunması ve sergilenmesi için daha fazla zaman kaybetmeden harekete geçilmesi, bu konuda ulusal ve uluslar arası sorumluluğumuzun bir gereğidir." denilmektedir.


Allianoi, kültür, sağlık ve kongre turizmine kazandırılabilecek kadar görsel zenginliğe sahiptir. Allianoi’un henüz yeteri kadar tanıtımı yapılmadığı halde, Bergama’ya gelen turistlerin büyük ilgisini çekmektedir. Gerekli yasal düzenlemelerden sonra kazı ekibi tarafından kısmen başlatılan basit çevre peyzajı tamamlandığında, ülkemiz ve Bergama yeni bir ören yeri kazanacaktır.


Uzun vadede, Bergama’ya gelen turistin 1/10’i Allianoi’a getirtilmiş olsa -ki normal bir turizm mevsiminde yaklaşık 600.000 turist Bergama’yı ziyaret etmektedir- Bergama’da konaklayan turist sayısında dolayısıyla ilçenin turizm gelirlerinde ciddi bir artış olacaktır. Böylelikle 45 °C olan sıcak suyu ile korunmuş ören yeri ve Adatepe’de kongre turizmine dönük bir tesisle ilçe ve ülkemiz için eşsiz bir merkez kazandırılmış olacaktır.


Avrupa’da Badenweiler ve Baden Baden gibi birçok örneği bulunan ılıca merkezlerinde, sadece bir iki metresi korunmuş birkaç duvar olması yeterli görülürken Allianoi’da tamamı üst yapısına kadar korunmuş 9000m2’i aşan bir alana yayılan bir ılıca mevcuttur. Türkiye’de de bu bölgeye yakın, İzmir Balçova Ilıcası ve Balıkesir’deki ılıcalar gibi çok daha basit yapıdaki tesislerin doluluk oranı, yıl boyunca sürmektedir. Ve bunlar ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır.
Önerilen alternatif projede set yapıldığı takdirde doğu ve batı da ana kayaya kadar inilerek geçirimsiz tabakaya beton enjekte edilecek. Perde duvarları ile kuşaklama yöntemiyle Allianoi’un su altında kalması önlenecektir. Ilıcanın kuzeyinden bir tünel aracılığı ile baraj gölet alanına su verilmesi sağlanabilecektir. Eğer bu proje uygulanabilirse, ılıcanın kuzeyindeki tepeye kongre amaçlı bir turistik tesis yapılmak suretiyle, kültür, sağlık ve kongre amaçlı tesis ile olağanüstü bir kompleks elde edilebilir.